27 Eylül 2013 Cuma

Dolar yine koşmaya başladı 2,03 TL aştı

0 yorum

ABD devletlerinde yaşanan siyasi ve ekonomik 

karmaşanın sürmesi,Bütçe ve FED konusunda yaşanan
belirsizlik piyasalarda satış baskınsının artmasına neden 
oldu

Öte yandan bugün açıklanan tüketici güven endeksindeki sert gerilemenin de piyasalarda bir miktar negatif etkiye neden olduğu belirtiliyor.
Genel çerçevede ise global gelişmelerin yanı sıra Merkez Bankası'nın TL'de değerlenme için faiz silahını kullanmayacak olması da kurda baskı unsuru oluşturuyor.
Dün kapanışta 2.01 TL seviyelerinde seyreden dolar bugün güne 2.02'den başladı, arkasından da 2.03 TL'nin üzerine çıktı.
ABD'de kamu kurumlarının harcama yapmaya devam edebilmeleri için Kongre'nin ek harcamayı 1 Ekim'e kadar onaylaması, federal borçlanma limitinin artırılması için de 17 Ekim'e kadar uzlaşma sağlanması gerekiyor.

Yıl sonunna kadar bu iniş ve çıkışların süreceğini tahmin ediyorum 

Haberin Devamı ►

Melekler geliyor Melek yatırımcılığın Türkiye’deki gelişimini, iş fikri olan ve bunu nasıl hayata geçireceğini bilmeyen girişimciler için araştırdık.

0 yorum
Melekler geliyor

Melek yatırımcılığın Türkiye’deki gelişimini, iş fikri olan ve bunu nasıl hayata geçireceğini bilmeyen girişimciler için araştırdık.
Türkiye'de melek yatırımcı sayısı henüz 150-200 kişi ve yatırım seviyesi ise 10 milyon dolar civarında bulunuyor. Ancak yeni gelen teşvik uygulaması ile birlikte melek yatırımcıların sayısının 600'e çıkacağı, yatırım tutarlarının 400 milyon liraya ulaşacağı ve 50 bin kişiye de istihdam sağlanacağı öngörülüyor. Şu anda Hazine'den lisans alan 53 melek yatırımcı var. Bu isimler yatırım yapmak için özellikle internet projelerine, mobil, oyun ve yazılım alanlarındaki şirketlere ilgi duyuyor. Kişisel yatırımların yanı sıra melek ağı oluşturmak için de hazırlık yapılıyor.

Son yıllarda dünyanın birçok yerinde internet zenginlerinin çıkmasıyla birlikte “Yeni Ekonomi” olarak adlandırılan internet ve teknoloji alanındaki girişimlerin büyük bir ekosistem yaratacak potansiyele sahip olduğu görüldü. Bununla birlikte girişimlere fikir aşamasında yatırım yaparak hissedar olmak ve bu yeni ekonomiye dahil olmak isteyenler giderek çoğaldı.

Çünkü iyi bir fikri olan girişimciler için bunu hayata geçirmede en büyük zorluk başlangıçtaki sermaye yoksunluğu oluyor, parlak fikirler destek bulmayınca çoğu zaman bir işe dönüşemeden kalıyordu. Ancak son yıllarda iş fikirlerinin hayata geçmesini destekleyen yatırımcıların ortaya çıkması, girişimciler için adeta can suyu oldu. Yurtdışında özellikle Avrupa ve ABD’de bu parlak fikirleri destekleyen “melek yatırımcılar” oldukça güçlü bir lokomotif görevi üstleniyor.

MELEKLER NASIL YATIRIM YAPAR?
Ekonomist olarak melek yatırımcılığın Türkiye’deki gelişimini, iş fikri olan ve bunu nasıl hayata geçireceğini bilmeyen girişimciler için araştırdık. Melek yatırımcıların hangi alana yatırım yaptıklarını, projelerde neler aradıklarını ve gelecek hedeflerini öğrendik. Özellikle yeni gelen devlet teşviki ile nasıl bir hacim yaratılabileceğini inceledik.
 
Melek yatırımcı, henüz yolun başında olan (start-up) bir iş fırsatına yatırım yapan, işletmelerin büyümeleri veya gelişmeleri için sermaye sağlayan kişilere deniyor. Melek yatırımcı, risk ve büyüme potansiyeli içeren projelere sahip ancak finansman ihtiyacı olan girişimcilere, sermaye sağlayan, yatırım yapan, tecrübelerini aktaran özel bir yatırımcı tipi.

Uzun yıllardır yurtdışında çok sayıda başarılı projenin hayat bulmasını sağlayan melek yatırımcılar, artık Türkiye’de de etkin bir şekilde faaliyette. Hatta kendi aralarında melek yatırımcı ağları bile kuruyor ve birkaç ortak birlikte yatırım yapıyorlar. Yabancı ve yerli fonların yanında, bireysel olarak ciddi bir şekilde proje peşinde koşan yatırımcı meleği olan Türkiye’de artık girişimciler daha kolay destek bulabiliyor.

ABD’ye baktığımızda 300 binin üzerinde internet melek yatırımcısı var ve bu büyük kitlenin yatırımları geçen yıl 26 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. ABD’de her gün 180 tane girişimcinin melek yatırımcılardan para aldığı hesaplanıyor. Avrupa’da ise bu sayı daha az. 75 bin melek yatırımcı var ve 2012’de 5 milyar dolar yatırım yapılmış.

HENÜZ SEVİYE 10 MİLYON DOLAR
Türkiye’ye baktığımızda ise Ümit Boyner, Ali Sabancı, Hasan Aslanoba, Hüsnü Özyeğin, Sina Afra, Pınar Abay gibi isimlerin olduğu lisanslı/lisanssız melek yatırımcı sayısının henüz 150200 kişi civarında olduğu tahmin ediliyor. Yatırım seviyesinin ise 10 milyon dolar olduğu ifade ediliyor. Türkiye bu modeli yeni keşfetti ama hızlı ilerliyor. Bu nedenle yatırımcı sayısının binleri, yatırım miktarının da kısa zamanda 100 milyon dolar seviyesine çıkacağı öngörülüyor. Bunda en büyük etkiyi ise bu yıl içinde başlayan devlet teşviklerinin yapacağı belirtiliyor.

Melek yatırımcı, bir girişimcinin ilk istediği 500 bin dolara kadar sermayeyi sağlıyor ve sermayenin yanında tecrübeleri ile iş bağlantılarını da girişimciye açıyor. Karşılığında ya şirkete başlangıçta ortak oluyor veya belli bir süre sonra isterse kendisine ortaklık hakkı veren bir borçlanma senedi (tahvil) alarak borç veriyor. Facebook, Hotmail, Twitter, Google, Apple gibi zamanımızın tüm fenomen şirketlerinin ilk 500 bin dolarlarını melek yatırımcılardan sağladığını da hatırlatalım. Böylelikle internet zengini Türk şirketleri de yaratmak mümkün olabilir.
 
30 ŞİRKETE YATIRIM
İlk kez 1981’de New Hampshire üniversitesi’nden finans profesörü İngiliz William E. Wetzel tarafından ortaya atılan “Melek Yatırımcı” tabiri, Türkiye’de henüz yeni bir kavram olsa da, özellikle internet tabanlı birçok girişimin arkasında onları görmek mümkün. Bu yılın ilk altı ayında tek başına melek yatırımcı ve fonlar ara-
cılığıyla yaklaşık 30 internet şirketine yatırım yapıldığı bildiriliyor.

Özelikle e-ticaret sitelerine yapılan yatırımların dışında oyun, kurumsal yazılım ve IT alanı da giderek popülerlik kazanıyor. Mobil platformlar, bulut şirketleri, online ödeme sistemleri ile sohbet siteleri de önümüzdeki dönemde yatırım yapıldığını daha çok duyduğumuz alanlar olacak gibi.

Yatırımcı ve ağa göre değişmekle birlikte bir projeye ortalama 10 bin dolar ile 500 bin dolar arasında yatırım yapılıyor. Dünya genelinde ise bu rakam 3 milyon dolara kadar çıkıyor. Projenin değerine göre değişmekle birlikte, melek, yatırımının ortalama 36 ay içinde geri dönüşünü bekliyor.

KAZANÇ HESABI
Kauffman Foundation’ın yürüttüğü bir çalışmaya göre, ABD’deki melek yatırımcılar, yatırdıkları sermayenin ortalama 2,6 katını 3,5 yıl içinde geri almışlar. Yani 100 bin TL, 260 bin TL olarak geri dönmüş. Benzer bir çalışmaya göre, İngiltere’deki melek yatırımcılar, aynı süre içinde yatırdıkları sermayenin 2.2 katını geri almışlar. Her 13 melek yatırımından biri 10 katından fazla kazandırmış.

Bu kazançlarla birlikte son yıllarda dünyada melek yatırımcılar birden çok şirkete destek oluyor. Melek yatırımcılar start-up’lara dört ana şekilde destek sağlıyor. İlk sağladıkları destek sermaye desteği. İkinci sağladıkları destek kendi ağlarını girişimcilere açmak. Üçüncü ve en büyük destek ise kendi birikim ve tecrübelerini girişimcilere aktarmaları.

Son olarak ise melek yatırımcılargirişimcilerinin hayallerini paylaşır. Özellikle son üç özellik melek yatırımcıyı, normal yatırımcılardan ayıran en büyük özellikler olarak gösteriliyor. Bu özellikler sayesinde, melek yatırımcılardan yatırım alan bir girişimci, projesi başarılı bir projeyse, projesinin normalden çok daha hızlı büyüdüğünü ve yol kat ettiğini görüyor.
 
MELEKLERE HAZİNE TEŞVİKİ
Melek yatırımcılık kavramı Türkiye’de de internet ekonomisinin artmasıyla önemli bir aşama kaydedince, buradaki ekonomiyi daha da canlandırmak için devlet teşviki devreye girdi. Şimdiye kadar 53 kişinin bu teşvikten yararlanmak için lisans aldığı biliniyor.

Hazine Müsteşarlığı’nın hazırladığı Bireysel Katılım Sermayesi İlerleme Raporu’na göre, sistemdeki katılımcı sayısı 88. Bunların 32’si tecrübeli yatırımcı, 56’sı ise yüksek gelir veya servete sahip yatırımcı. Başvuru yapanların yüzde 90’ı erkek, yüzde 10’u ise kadın. Başvuru yapanların melek yatırım yapma nedenleri arasında ilk sırada maddi ve manevi destek, sonra yüksek getiri üçüncü sırada ise alternatif yatırım olanaklarını değerlendirmek bulunuyor.

Bireysel Katılım Yatırımcısı (BKY) olarak adlandırılan bu lisansı alan melek yatırımcılar arasında, TÜSİAD eski Başkanı Ümit Boyner, İTO eski Başkanı Murat Yalçıntaş, ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, Pegasus Havayolları Yönetim Kumlu Başkanı Ali Sabancı, Mynet'in kumcusu Emre Kurttepeli, Gözde Girişim Sermayesi Genel Müdürü Atila Kurama, Temsa eski CEO’su Mehmet Buldurgan, Fiba Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ile Aslanoba Capital sahibi Hasan Aslanoba gibi isimler bulunuyor.

LİSANS ALMA ZORUNLU
Türkiye'deki melek yatırımcı şirketlerin gelişiminin yanında devlet de kimi etkin çalışmalar içine girdi. Bunların en önemlisi, yeni destek mekanizması kurgulamak amacı ile oluşturulan Bireysel Katılım Sermayesi Yönetmeliği’nin 15.02.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarih itibariyle yürürlüğe girmesiydi. Bu çalışmayla finansmana erişim sıkıntısı çeken erken aşama şirketler için yeni bir finansal enstrüman oluşturulması, bu piyasada belli bir davranış kültürünün ve etik kuralların hakim kılınması ile profesyonelliğin artırılması, BKS’nin kurumsallaştırılarak girişimcilerin güven duyacağı bir finans piyasası haline getirilmesi ve devlet destekleri ile BKS yatırımlarının cazip hale getirilmesi amaçlanmıştı.

BKY olabilmek için Hazine Müsteşarlığı’na başvurarak lisans almak gerekiyor. Bireysel Katılım Yatırımcısı olabilmek için minimum 1 milyon TL’nin üzerinde bir sermayenin bulunması ve lisans almadan önceki iki takvim yılında, 200 bin TL’nin üzerinde yıllık gayrisafi gelire sahip olmak gerekiyor.
 
KRİTERLER NELER?
Ayrıca tecrübe kriteri olarak, banka ve finansal kuruluşlarda fon veya portföy yöneticisi olarak çalışmış olmak, lisans alınmadan önce son beş yıl içinde en az iki yıl, yıllık cirosu en az 25 milyon TL olan bir şirkette genel müdür yardımcısı veya dengi bir pozisyonda çalışmış olmak, BKY ağlarının birine lisans alınmadan önce en az bir yıl süreyle üyeliğinin bulunması ve en az üç şirkete BKY olarak ortak olunması şartlarından biri aranıyor. Yönetmelikte şartları sağlayan girişimcilere vergi desteği var. Lisanslı BKY'ler, hisselerini en az iki tam yıl elde tutmaları şartıyla, yüzde 75 vergiden muaf oluyor. Belirlenen tutara göre bunda yıllık indirim tutarı 1 milyon TL'yi aşamaz şartı bulunuyor. Lisans beş yıllık veriliyor ve beş yılın sonunda yenilenebiliyor.

01.01.2014 itibariyle yapılacak BKY lisans başvuruları ise yine yönetmelik kapsamında akreditasyon alacak ağlar vasıtasıyla yapılacak, bu tarihten itibaren doğrudan Hazine Müsteşarlığı’na başvuru yapılamayacak. Yani her melek yatırımcı, BKY ağları kurulduktan sonra mutlaka bir ağın üyesi olmak zorunda kalacak. Hazine Müsteşarlığı’na yapılan BKY başvuruları için herhangi bir ücret alınmayacak. Melek yatırımcıların BKY ağlarına üye olabilmesi için ilgili ağlara ödemesi gereken ücretler söz konusu olabilecek.

400 MİLYON TL BEKLENİYOR
Hazine Müsteşarlığı Mali Sektörle İlişkiler ve Kambiyo Genel Müdürü Ali Arslan, geleceğe yönelik tahmini rakamlarını ifade etmişti. Ali Arslan, tahminleri konusunda şu açıklamaları yapmıştı: “Yaptığımız muhafazakar tahminler sonucunda önümüzdeki beş yıl içinde Türkiye’deki aktif bireysel katılımcı sayısının 600’e çıkacağını, bu melek yatırımcıların Türkiye’de ortalama 400 milyon TL yatırım yapacağını ve bu yatırımların 2 bin başarılı şirket ortaya çıkaracağını, 50 bin kişiye de istihdam sağlayacağını hesap ediyoruz.” Ali Arslan, Hazine Müsteşarlığı olarak ülkenin ekonomik ve kültürel yapısına göre ve yatırımcılar ile girişimcilere danışarak oluşturdukları yönetmeliğin asıl amacının; arzı güçlendirmek, yatırımlarda belirli standartlar oluşturarak sektöre çeki düzen vermek ve kaynak olanağını artırarak girişimciler ile melek yatırımcıların finansmana erişimlerini sağlamak olduğunu ifade ediyor.
 
Hazine Müsteşarlığı, bu süreçte ağlarla işbirliği halinde ve Ortak Yatırım Fonu sayesinde Türkiye’de sayıları 600’e ulaşan melek yatırımcıların riskini paylaşacak, kâr edildiği takdirde de kamu olarak bu kârdan pay alacak.

LİSANS ALANLAR NE PLANLIYOR?
Lisansın verilmeye başlamasıyla birçok isim de lisans almaya başladı. Lisans alan melek yatırımcılar arasında daha önce hiç yatırım yapmamış ünlü iş insanlarının yanı sıra internet yatırımları olan bildiğimiz melek yatırımcılar da var. Bunlardan birini de Markafoni Kurucusu Sina Afra oluşturuyor. Afra, “Ben lisansı aldım. Bunu kullanmayı düşünüyorum. Şu an değişik alternatifleri değerlendirme sürecindeyim. Teşvik, genel olarak ortaklarımın ve benim bireysel olarak yatırımlara girmemizi destekledi” diyor.

Lisans alan bir diğer isim olan Pozitron Kurucu Ortağı Fırat İşceber de “Kardeşim ve ortağım Fatih ile birlikte melek yatırımcı lisansını aldık. Bunu değerlendireceğiz. Bugüne kadar yaptığımız yatırımlar arasında Shakespeare In Love, Ustaeli.com, StilSOS, Sociaplus, Mapps, JoyFoodz, Intelrad, Integmo ve Aktivito bulunuyor” şeklinde açıklama yaptı.

Yemeksepeti.com kurucularından CIO Melih Ödemiş de lisans alan isimlerden. Lisansı almadan hemen önce 2-3 kadar girişime yatırım yaptığını ifade eden Melih Ödemiş, “Onlarla ilgili avantajlardan faydalanmak için bir girişimde bulunmadım. Ama bundan sonraki yatırımlarımda lisans çerçevesinde yaptığım yatırımlarda tabii ki teşvikten yararlanmayı hedefliyorum. Teşvik, yapacağım yatırımlarda karar verme noktasında işi bir miktar kolaylaştıracak. Ama yine yatırım yapma kriterlerim aynı kalacak” diyor.

YATIRIMCILAR, FONLAR...
Son dönemde profesyonel hayatını bırakıp kendi girişimlerini kuran isimler çoğalıyor. Özellikle melek yatırımcı alanında bu gibi isimleri daha fazla duyar olduk. Bunlar arasında kısa zamanda 10’un üzerinde yatırım yapan Paul Doany dikkat çekti.
 
Türk Telekom eski CEO’su Paul Doany, IT ve internet alanında yaptığı yatırımların yanı sıra varlık yönetimi ve enerji gibi sektörlerde de toplamda 12 şirkete ortak oldu. Yeni yatırımlara da sıcak bakan Paul Doany, ana yatırımlarını yaptığı için melek yatırımcı lisansı almadığını söylüyor. Ama melek yatırımcılığa teşvikin çok önemli bir girişim olduğunu, bunun özellikle Türk yatırımcılarını cesaretlendireceğini ve böylece daha fazla erken aşamadaki şirketlere yatırım yapılabileceğini ifade ediyor. Bunun da ekonomi için çok önemli olduğunu vurgulayan Paul Doany; “Yeni şirketlerin yeni bir ekonomiye ihtiyacı var. Çünkü ‘eski’ ekonomi şirketlerinin buna adapte olmaları çok yavaş gerçekleşiyor” diyor.

15 ŞİRKETE 13 MİLYON $
Earlybird Venture Capital Ortağı Cem Sertoğlu ise daha önce melek yatırımcı olarak yaptığı yatırımlara artık Earlybird Venture Capital çatısı altında yatırım yapıyor. Bugüne kadar melek yatırımcı olarak 15 şirkete, yaklaşık 13 milyon dolarlık toplam yatırım yapan Cem Sertoğlu, “Earlybird, 800 milyon doların üzerinde varlık yöneten, Avrupa’nın en büyük girişim sermayesi fonlarından biri. Sadece teknoloji sektöründe yatırım yapıyoruz. Özellikle sermayeyi yüksek randımanla kullanabilen alanlara ilgiliyiz. Yatırım kararlarımızda öncelikli faktörler, ekibin kalibre ve kalitesi, pazar büyüklüğü ve büyüme potansiyeli, tanımlanmış probleme getirilen çözümün pazarda kabul görme seviyesi” diyor.

ABD’DEN DAHA KAZANÇLI
Bir diğer yatırım fon şirketi de Intel Capital. Türkiye’de Nokta ve Grupanya’ya yatırım yapan İntel Capital, yatırım yapmak için birkaç şirketle daha ilgileniyor. Bunlar arasında internet dikeyleri, mobil servisler, KOBİ’lere uygun SaaS tabanlı kurumsal yazılım şirketleri ve büyük çapta bazı altyapı ürünleri gibi alanlar var. Intel Capital Ortadoğu ve Afrika Bölge Direktörü Barış Aksoy, Türkiye’de de melek yatırımcıların ortalamada ABD ve Ingiltere örneklerine benzer kazançlarda geri dönüşler alabileceğini düşündüğünü ifade ederek, “Devlet, melek yatırımcıların aldığı riski hafifletecek, oldukça çekici vergi avantajları getirdi. Bu tarz avantajlar, daha önce melek yatırımcılığı düşünmeyen kişileri de bu varlık sınıfına çekiyor” diyor.

MELEK AĞLARI DA DEVREDE
Kişisel yatırımcıların yanı sıra melek yatırımcıların kendi aralarında kurdukları ağlar da bulunuyor. Türkiye'de hali hazırda İLab, Lab-x, Galata Business Angels, TBAA, Endeavor, Linkangel gibi melek yatırımcı şirketleri faaliyet yürütüyor. 25 üyesi bulunan Galata İş Melekleri Ağı, şu ana kadar dokuz şirkete toplam 2,5 milyon dolar yatırım yaptı. Yeni yılda 500 bin dolar yatırım hedefliyor.
 
Bu kapsamlı çalışma için ekonomist dergisi internet sayfasına teşekkür ederim.ama anladığım kadarıyla Bizim ülkemizin şartlarına pek uygun gözükmüyor.Bunu söylemek için erken olabilir,umarım ben yanılırım.
Kaynak 
www.ekonomist.com.tr







Haberin Devamı ►

19 Eylül 2013 Perşembe

Yurtiçi piyasalar "Fed" ile patladıYurtiçi piyasalarda, Fed'in varlık alımlarını azaltmama kararı ile hızlı alımlar geliyor

0 yorum

Yurtiçi piyasalar "Fed" ile patladı

Yurtiçi piyasalarda, Fed'in varlık alımlarını azaltmama kararı ile hızlı alımlar geliyor


Yurtiçi piyasalar "Fed" ile patladı
Yurtiçi piyasalar, Fed Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) dünkü toplantısında, sürpriz bir şekilde varlık alım programını daraltmamasının etkisi ile, güçlü alışlarla açıldı.
Bloomberg'in Fed kararı öncesi düzenlediği ankete katılan 64 ekonomistin 33'ü, Fed'in Hazine tahvil alımlarını 5 milyardolar ya da daha az düşürmesini beklerken, 31 ekonomist, 10 milyar dolar ya da daha fazla bir azaltım bekliyordu. Fed, dünkü toplantısından sonra yaptığı açıklamada, ekonomide iyileşmenin sürdüğüne ilişkin daha fazla işaret görmeleri gerektiğini kaydetti ve faiz oranlarındaki artışların büyümeyi olumsuz etkileme tehdidi konusunda uyarıda bulundu.
Fed'in bu sürpriz kararı sornası yurtdışı piyasalarda hisse senetleri hızlı yükselişler gösterirken, tahvil fiyatları düştü ve başta altın olmak üzere metaller ve emtiaya güçlü alımlar geldi.
Borsa İstanbul'da BIST 100 Endeksi güne dünkü kapanışa göre 3.553,65 puan ya da yüzde 4.76 yükselişle 78.214,15 puandan başladı. Güçlü alışların devam etmesi ile birlikte endeks yüzde 6'nın üzerinde bir artış göstererek 79,300 seviyesine yaklaştı.

Analistler, BIST 100 endeksinin 78.600 - 79.000 aralığının direnç olarak takip edileceğini belirterek, bu seviyenin kırılması durumunda 81.500 seviyesinin gündeme gelebileceğini kaydediyor.
Fed'den kaynaklanan olumlu hava döviz ve tahvil piyasalarına da yansıdı. Dolar-TL Fed kararı sonrası Asya işlemlerinde 1.9330'lara kadar düştükten sonra, 1.7450 seviyelerinde dalgalandı.Gösterge tahvilin faizi dün yüzde 8.65'ten kapandıktan sonra, bugün 76 baz puan düşerek yüzde 7.89'a indi ve Temmuz ayından bu yana en düşük seviyesini gördü.
Merkez Bankası yarından itibaren döviz alım ihalelerinde tutarı 50 milyon dolardan 20 milyondolara indirdi.
Merkez Bankası 1 hafta vadeli 5 milyar lira tutarında repo ihalesi açtı. Merkez bugün 50 milyondolarlık döviz alım ihalesi düzenleyecek.
Ak Portföy Hisse Senedi Fonları Müdürü Hüseyin Gayde, Bloomberg HT'ye yaptığı değerlendirmede, "Fed toplantısının sonuçları birçok kişi için sürpriz oldu. Piyasalar 5 ila 15 milyar dolarlık bir varlık alım indirimi bekliyordu. Pozisyonlar da buna göre alınmıştı. Bu karar sonrası risk iştahındaki artış ile birlikte hisse senetlerinde yukarı potansiyel var" dedi.

Haberin Devamı ►

10 Eylül 2013 Salı

Amazon.com CEO'su Washington Post'u satın aldı

0 yorum
Amazon.com AMZN +1.28% sitesinin kurucusu ve CEO'su Jeff Bezos, Washington Post gazetesini 250 milyon dolara (483 milyon lira) satın aldı. Beklenmedik satış gazete endüstrisi ekonomisindeki düşüşün ve eski medyadan Silikon Vadisi'ne kayan gücün de bir göstergesi.
Satış, bir çok gazetenin hayatta kalmaya uğraştığı bir döneme denk geldi. Amerika Gazete Birliği'ne göre gazete reklam geliri 2007 ve 2012 yılları arasında yüzde 55 geriledi. Bunun da en büyük nedeni reklam verenlerin ve okuyucuların internete yönelmiş olması. Bazı gazeteler maliyetlerini düşürmeye çalışırken bazıları iflas etti. Daha üç gün önce New York Times 1993 yılında 1,1 milyar dolara satın aldığı Boston Globe gazetesini 70 milyon dolara sattı.
Bloomberg News
Bezos, Washington Post gazetesine gönderdiği mektupta "İnternet, habercilik sektörünün neredeyse tüm öğelerini değiştiriyor. Önümüzde bir harita yok. Onun için ilerleyeceğimiz bir yol çizmek kolay olmayacak. Yeni şeyler keşfetmeliyiz ki bu yeni şeyleri tecrübe etmemiz gerektiği anlamına geliyor." dedi.
Bezos, mektubunda gazete yönetimine gün be gün katılmayacağını da sözlerine ekledi.
Diğer yandan Washington Post Başkanı Don E. Graham Pazartesi günü verdiği bir röportajda, Bezos'un geçmiş performansını överek zorlu iş sektörlerinden kar elde edebilecek sabra sahip olduğunu belirtti. Ancak Graham, zorlukları da kabul ediyor.
Graham röportajın devamında, "Jeff, bir iş adamı sihirbaz değil. O da habercilik sektöründeki sorunu çözmek için diğerlerinin çalıştığı kadar çok çalışacak. Ancak sektöre çok şey katacak." dedi.
Bu yılın başında Graham, Allen & Co. yatırım bankasını Washington Post'u satın alabilecek birini bulması için görevlendirmişti.
Graham ayrıca birçok kişi ile de doğrudan görüşmeler yapmış Silikon Vadisi'ndeki tanıdıklarına kadar ulaşmıştı. Facebook FB +0.20% 'un sahibi Mark Zuckerberg'in de bir zamanlar danışmanlığını yapan Graham, Bezos'un da yer aldığı teknoloji dünyasının önde gelen isimleri ile ilişkiler tesis etmek için yıllarını verdi.
Birkaç ay önce Graham'ın bankacıları Bezos'a ulaştı ancak Bezos, uygun bir anlaşma yapacak zamanının olmadığını söyleyerek teklife uzak durdu. Konuya yakın kaynaklar, Temmuz ayında Bezos'un Graham'a bir e-posta atarak, "Eğer hala ilgileniyorsan, ben varım" dediğini belirtiyorlar.
1995 yılında Amazon'u hayata geçiren Bezos'un 26 milyar dolar civarında bir serveti bulunuyor. Bezos, servetinin çoğunu ise e-ticaret devi Amazon sayesinde elde etti. Forbes'e göre Bezos dünyanın en zengin 19. kişisi. Onun hemen ardından Google'GOOG +0.96% ın kurucusu Larry Page takip ediyor.
Geçen son 10 yılda Washington Post'un satışları ciddi şekilde geriledi. 2002 yılında 769 bin olan günlük tiraj 2012'de 472 bine kadar düştü. Aynı dönem için de gazetenin gelirleri ise yüzde 31 düşüşle 582 milyon dolara geriledi. Ayrıca 2002'de 109 milyon dolar kar elde eden gazete 2012'de 53,7 milyon dolar zarar etti.
Bu kayıpları önlemek için gazete maliyetlerini azaltmak için bir dizi adım attı.
Gazete daha önce sahip olduğu Newsweek dergisini 2010 yılında elden çıkardı.
1993 yılında büyükbabası Eugene Meyer'in gazeteyi satın aldığı Graham, şirkette çalışanlara yazdığı mektupta, "gazete sektörü cevaplayamadığımız bazı soruları peş peşe getirdikçe küçük şirketimizin bu gazete için en iyi yer olup olmadığını kendimize sormaya başladık" dedi.
Graham, ayrıca gazetenin son yedi yıldır gelirinin düştüğüne dikkat çekerek, "Buna cevabımız maliyetleri azaltmak ile oldu ancak bunun da bir sınırı olduğunu biliyorduk" dedi.
Öte yandan Bezos daha önce iş dünyasına yönelik haberler yapan Business Insider'a da yatırım yapmıştı.
Bezos'u tanıyan bir medya uzmanı, Amazon'un CEO'sunun bu alımı Washington Post'un dijital stratejisini geliştirmek için bir fırsat olarak gördüğünü söyledi.
Post'a ek olarak Bezos; Express newspaper, the Gazette Newspapers, Southern Maryland Newspapers, Fairfax County Times, El Tiempo Latino ve Greater Washington Publishing'in de yeni sahibi olacak.
kaynak www.wsj.com.t
Haberin Devamı ►

İstanbul'da lüks restoran New York'tan 7 kat pahalı

0 yorum
[image]Chris Ratcliffe/Bloomberg News
İstanbul'da lüks restoranda yemek için cüzdanınızın New York ya da Londra'dan daha dolgun olması gerekiyor. The Wall Street Journal'ın hesapladığı Teriyaki Endeksi'ne göre İstanbul'da üst sınıf bir restoranda yemek, satın alma gücüyle birlikte değerlendirildiğinde New York'tan 7,7 kat, Londra'dan 5,25 kat daha pahalı.
Teriyaki Endeksi'ne göre İstanbul 70,32 puanla ilk sırada yer alırken, Londra 13,38 puanla ikinci ve son sırada da 9,10 puanla New York geliyor. Yani aynı yemeği New York'ta yemek daha az el yakıyor.
Endeks, New York, Londra ve İstanbul'da şubeleri olan ve aynı ya da çok benzer menüye sahip orta sınıf üstü restoran zincirlerinden fiyatların, kişi başına düşen milli gelire bölünmesiyle bulundu. Restoranlar seçilirken rakipleriyle benzer fiyat aralığı sunanlar seçildi. Yani restoranların aynı ülke içinde rakiplerine göre ne daha ucuz ne daha pahalı olmamasına özen gösterildi. Endeksin yüksek olması gelir oranına göre servis edilen yemeklerin, ülke ortalama kazancına göre yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
New York, Londra ve İstanbul'da bulunan üst sınıf restoran zincirlerinin menülerindeki benzer yiyecek fiyatları karşılaştırıldığında ABD ve Türkiye arasında çok fark bulunmasa da Londra'da fiyatlar daha yüksek kalıyor. Örneğin bir akşam keyifle yenen bir tabak Teriyaki Soba için New York'ta 27,84 TL (14,5 USD), Türkiye'de 31,50 TL öderken fiyat İngiltere'de bir anda 41,7 liraya (14,5 pound) yükseliyor. Böyle bakıldığında İstanbul üst gelir grubu için Londra'dan daha ucuz görülüyor.
The Wall Street Journal
The Wall Street Journal'ın hesapladığı "Teriyaki Endeksi" satın alma gücüne bakılarak hangi ülkede lüks tüketimin daha pahalı olduğunu ortaya koyuyor
Ancak hesaba satın alma gücü katıldığında tablo değişiyor. Dünya Bankası verilerine göre kişi başına düşen ortalama milli gelir satın alma gücü bakımından cari fiyatlarla ABD'de 48.442 dolar olurken, İngiltere'de 38.589 dolar ve Türkiye'de 16885 dolarda kalıyor. Yani ortalama bir yıllık gelirle ABD'de 3340 tabak Teriyaki Soba yenilebilirken, tabak sayısı Londra'da 1802'e, İstanbul'da ise 1029'a düşüyor.
Üç ülkede de restoranları bulunan bir diğer zincir Le Pain Quotidien'de yenen vejetaryen salatanın fiyatı Londra'da 9,18 pound (27,54 TL). New York'ta organik Quinoa Taboule 12,25 dolara (23,52 TL) yenirken Türkiye'de 20 liradan servis ediliyor.
Dünyaca ünlü şarküteri zinciri Dean & Deluca'nın ABD mağazalarında 8,50 dolardan (16,32 TL) alıcı bulan barbekü sos İstanbul Kanyon mağazasında 39 liraya satılıyor.
Aslında bu durum sadece lüks restoranlar için geçerli değil. Economist'in dünyadaki kurların dolara göre değerli olup olmadığı hesabı için kullanılan Big Mac Endeksi, ülkelerdeki ucuz hazır gıda fiyat farklılıkları hakkında fikir veriyor. Londra'da 4,56 pounda (8,75 lira) satılan Big Mac sandviç, ABD'de 4,56 dolar (8,75 lira) iken Londra'da 2,69 pound (8,07 lira)'dan satılırken İstanbul Levent'te fiyat 8,5 lira. Bir yıllık ortalama gelirle ABD'de 10623 adet Big Mac alınabilirken, Londra'da 9082 adet, İstanbul'da ise 3890 adet satın alınabiliyor.
The Wall Street Journal'a konuşan Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer ülkelerin satın alma gücü devreye girince ortaya büyük fiyat farkları çıkabildiğini kabul ederek, "Ancak gerçek bir karşılaştırma yapabilmek için maliyetleri de görebilmeniz gerekir" dedi.
Türkiye'de ithal ürünlerdeki vergi nedeniyle alınan teriyaki sosun İngiltere ve Amerika'dan çok daha pahalı olduğunu, işin içine alkollü içki de girince bu faturanın daha da yükseldiğini dile getiren Demirer, "Biz Türkiye'de çalıştırdığımız herkesi bordrolu yapmak zorundayız. Amerika'da sadece çekirdek kadro bordroludur ve bir restoranda bordrolu çalışmak değerli bir şeydir. Bu maliyetlerimizi artıran bir etken. Ayrıca ithal ürünlerde de büyük vergiler ödüyoruz. Aynı şey o ülkelerde yok. Fiyatları kıyaslarken maliyeti de göz önünde bulundurmak gerekir. Türkiye'de bu ürünlere uygulanan vergiler nedeniyle vicdanla cüzdan arasındaki mesafe açılıyor. Bu ülkeye ve toplanabilen vergi açısından bakıldığında bütçeye de zarar veriyor" dedi.
Maliyetler karşılaştırıldığında Heinz ketçap Amerika'da markette 2.3 dolardan (4.41 TL) satılırken İngiltere'de 1.85 pounda (5.55 TL) , Türkiye'de 4.15 TL'ye alıcı buluyor. Dana bonfilenin kilosu İngiltere'de 19 pound (57 TL) olurken Türkiye'de fiyat 55.99 TL iken ABD'de 10,32 dolar (20,32 TL). Kiralar baz alındığında ise Manhattan'da iyi bir noktada metrekare kira bedeli ortalama 600 TL iken fiyat 2000 dolara çıkabiliyor. Türkiye'de ise lüks AVM'lerde kira metrekaresi ortalama 1000 dolar.
Le Pain Quotidien ve Wagamama'ya ilk etapta ulaşılamadı.
ENDEKS NASIL HESAPLANDI?
Endeks hesaplanırken New York, Londra ve İstanbul'da benzer menüler sunan restoran zincirlerden Wagamama ve Le Pain Quotidien seçildi. Üç ülkede de servis edilen Wagamama'nın Ramen, Teriyaki ve su fiyatlarına Le Pain Quotidien de Organic Quinoa Taboule ve vejeteryan salata seçildi. Bu ürünlerin fiyatları dolar bazında toplanarak (GBP/USD: 1,54 ve USD/TRY: 1,92 alındı), dolar bazında kişi başına düşen milli gelire bölündü. Oluşturulan endekste puanın yüksek olması satın alma gücüne göre menünün pahalı olması anlamına geldi.
Haberin Devamı ►

Büyümeyi, yurt içi talep ayakta tutuyor Ekonomi ikinci çeyrekte %4,4 büyüyerek beklentiler aştı. İlk çeyrekte olduğu gibi ikinciç eyrekte de hanehalkı harcamaları büyümeye önemli destek verdi

0 yorum
[image]
Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,4 büyüyerek beklentileri aştı. Dow Jones'un anketine katılan ekonomistlerin beklentisi büyümenin yüzde 3,5 olacağı yönündeydi.
İlk çeyrek büyüme oranı ise yüzde 3'den yüzde 2,9'a revize edildi. Böylece yılın ilk yarı yılında büyüme yüzde 3,7 oldu.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış büyüme oranı yüzde 2,1 oldu.
Cari fiyatlarılar Gayri Safi Milli Hasıla (GSYH), ikinci çeyrekte 209,7 milyar dolar, ilk çeyrekte ise 198,7 milyar dolar oldu. Yılın ilk yarısında GSYH, 408.4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Kerim Karakaya-WSJ
Harcamalar yöntemiyle rakamlara bakıldığında hanehalkının nihai tüketim harcamalarındaki toparlanma dikkat çekiyor. Nihai tüketim ilk çeyrekteki yüzde 3,1'lik artışın ardından, ikinci çeyrekte yüzde 5,3 artış gösterdi. Hanehalkının tüketimi 2012'nin dört çeyreğinde de daralmış ve yıllık yüzde 0,6 daralmıştı.
İkinci çeyrekte devletin nihai harcamaları yüzde 7,4, sabit sermaye artışı yüzde 3,7, mal ve hizmet ihracı yüzde 1,2 arttı. Mal ve ithalatı ise yüzde 11,7 oranında azaldı.
Büyümeye en büyük destek bu çeyrekte de yurt içi talepten geldi.
Büyümeye en büyük katkıyı yurt içi tüketim yaptı. Yurt içi tüketimin büyümeye katkısı 3,4 puan oldu. Devlet harcamalarının katkısı 0,8 puan, devletin yatırım harcamaları 1,4 puan, stok değişimleri 2,3 puan katkıda bulundu. Büyümeye, net ihracatın 3 puan, özel yatırımlar ise 0,5 puan düşüş yönünde olumsuz katkı yaptı. İlk çeyrek büyüme rakamlarına da yurt içi tüketim ve devlet harcamaları en büyük katkıyı yapmıştı.
Ekspres Yatırım Başekonomisti Özlem Derici, büyümenin beklentileri aşmasında stok birikimi ve kamu harcamalarındaki artışın etkili olduğunu belirtti. "İç talepteki canlanmanın yüksek olmasını bekliyorduk" diyen Derici, "Ancak stok ve kamu harcamalarındaki artış beklentileri aştı" dedi. Derici, özel yatırım harcamalarının büyümeye negatif katkı yapmaya devam ettiğini buna rağmen bir toparlanma görüldüğünü belirtti. Derici, gelen verilerin yüzde 4'ün altında bir büyüme işaret ettiğini ve beklentilerinin yüzde 3,5 büyüme olduğunu sözlerine ekledi.
Burgan Yatırım Başeekonomisti Haluk Bürümcekçi de yılın ikinci yarısında yükselen faiz ve TL'deki değer kaybı nedeniyle yıl sonunda yüzde 3,5 büyüme öngördüklerini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa'daki toparlanmanın da yardımıyla ikinci yarıda altın hariç ihracatın büyümeye pozitif katkı yapmasını beklediklerini belirterek, "İlk yarıdaki yüzde 3,7'lik büyüme OVP hedeflerimiz çerçevesinde gerçekleşmiştir. Dün açıklanan veriler sanayi üretimindeki artışın Temmuz'da da beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini ortaya koymuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Hükümetin Orta Vadeli Planı'nda yıl sonunda yüzde 4 büyüme hedefleniyordu. Ancak ekonomi yönetiminden son dönemde gelen açıklamalarda büyümenin yüzde 4'ün altında kalabileceği ifade ediliyor.
Üretim yöntemiyle büyüme verilerine bakıldığında tarım sektörü, yüzde 5,4, imalat sanayi yüzde 3,4, enerji yüzde 2,7, inşaat yüzde 7,6, perakende ticaret yüzde 5, otel ve lokantalar yüzde 14,9, ulaştırma yüzde 3,3 oranında büyüdü.

Haberin Devamı ►
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Copyright © İş Haberleri ve Ekonomi portalı Design by O Pregador | Blogger Theme by Blogger Template de luxo | Powered by Blogger