Son iş gezilerimden birini Ermenistan’a yaptım.
Erivan’da gördüklerim karşısında etkilenmedim dersem yalan olur.Hafızama kazınan görüntüler ve bunları aktarmak istediğim cümlelerim o kadar fazla ki ne kadar anlatsam burada edindiğim izlenimi tanımlamakta eksik kalacağını düşünüyorum.
Taş binalarını, en güzel zanaatkarlık örneklerini, müzik kültürünü, hiç kuşkusuz meydanlarını ve parklarını, bunun yanında İtalyan tarzı yaşamın en keskin taraflarını gördüğüm Erivan, Ermenistan’ın iyi gösterilmeye çalışılan yüzü gibi.Erivan ile dışındaki şehirleri ve kasabaları karşılaştırmak çok zor. Çünkü Erivan 2014’ü yaşıyor diğerleri 1980’leri. Bu kasabalarda yeniye dair pek bir şey görmek mümkün değil. Kasabalarda ve köylerde kültürlü sefaleti görebiliyorsunuz.
Ermenistan toplumu, Anadolu’nun bağrından kopmuş gelmiş bir parçası gibi. Yemekleri, folklorü, insan ilişkileri, misafirperverlikleri, müzikleri Anadolu’nun devamı niteliğinde. Erivan Türkiye sınırına 20-25 km. mesafede. Iğdır, Kars ve Doğubeyazıt’a kuş uçuşu 35-40 km. diyelim. Bu üç şehrimizle Erivan’ı kaynaştırmak o kadar kolay ki. Sadece kapıları açmak yeterli olacaktır.
Ağrı Dağı’nın eteklerinde gittiğimiz bir Ermeni köyü ile Türkiye sınırındaki bir Türk köyü arasındaki mesafenin 1 km. olduğunu görüyoruz. Ama birbirlerine gitmek için 1500-2000 km. yol kat etmeleri gerekiyor. Kulağını ters taraftan göstermek gibi bir durum olsa gerek bu. Hem çok yakın hem de çok uzak iki köy. Malesef önce Gürcistan’a, oradan da Ermenistan’a ulaşmaları söz konusu.
Aslında Türkiye olarak direkt ticaret yapmıyoruz fakat her taraf Türk mallarıyla dolu.Gürcistan’daki nakliye firmaları aracılığıyla satılan tüm mallar Ermenistan’a yayılmış durumda.
Türkiye gibi öncü ve güçlü bir ülkenin, yaşananları tarihin tozlu sayfalarında bırakıp, geçmişten geleceğe kanatlanacak doğru bir yol haritası belirleyerek gerekeni yapacağını ümit ediyorum. Türkiye kendi ihtiyacı için değil, bir farklılık yaratacak gücünü ve önderliğini göstererek kapıları açtığında, ülkemizin doğusu için de ticaret patlayacaktır. 1915’te yaşanan hadiselerden dolayı var olan olumsuz bakış da yok olacaktır. “Ticaret aradaki husumeti ortadan kaldırır. ” Ticaret yapıldığında inanın hiçbir pürüz kalmayacaktır.
2. Dünya Savaşı’nda 60 milyondan fazla insan hayatını kaybetmiş ve bu ölümlerin müsebbibi sayılan ülkeler aralarındaki sorunları alışveriş yaparak ortadan kaldırmışlardır. “AB ülkeleri aklıselim davranarak insanlığın geldiği en gelişmiş birlikteliği sağlamışlardır.” Biz de kadim halklar olarak, Anadolu’ya yakışanı yaparak, Azerileri ve Gürcüleri de kapsayacak bir sınır birlikteliğini hayata geçirmeliyiz. Bölgedeki diğer halklarla paylaşıp onlarla birlikte yaşamımızı konforlu ve güvenli hale getirebiliriz. Tekrar söylemekte fayda var. AB ülkeleri şu an sınırları nasıl kaldırdıysa biz de bu bölgede bunu sağlayabiliriz. Tüm husumetler ticaretle yok olacaktır.
Tayfur Coşkunüzer tarafından yazıldı..
Kaynak http://www.tchayat.org/
Sayın Tayfur Çoşkunüzer'e bu güzel yazı için teşekkür ederim.
Kayıtlar
