7 Eylül 2012 Cuma

Altın yine yükselişte

Son günlerdeki altında yaşanan yükseliş beklenen bir yükselişti.Geçen sene zirve yapıp yatırımcısını mutlu eden altın,2012 yılına yatay seyirde başlamış ve uzun süre bu şekilde devam etmişti.

Yaz aylarının son zamanlarının düğün ayları olması ,İran'ın savaş korkusu ile 1-2 aydır Türkiye'den yüksek miktarda altın çekmesi bu yükselişi tetikledi diye düşünüyorum.


Yunanistan'a yönelik endişeler, 'güvenli liman' olan altına talebi artırıyor.

Yunanistan merkezli borç sorununun İspanya ve Portekiz’i de içine alacak şekilde genişleme riski, altının ons fiyatını geçen hafta içinde bu yılın en yüksek seviyesi olan bin 210.35 dolar seviyesine taşıdı. Altın fiyatlarındaki yükselişi ABD borsalarında 6 Mayıs tarihinde görülen bir ara yüzde 10’a yakın sert kayıplarında tetiklediği belirtiliyor.
IMF ve AB’nin ortak hareket ederek Yunanistan’a kredi verecek olmasının Euro Bölgesi ve bu ülkeye yönelik belirsizlikleri ortadan kaldıramadığı ve bu durumun da altına talep olarak yansıdığı belirtiliyor.
Bu yıl içinde küçülmesi beklenen Yunanistan’ın 110 milyar Euro’luk kredi karşılığında -daralan ekonomik ortamda- sert kemer sıkma politikalarını ne ölçüde uygulayabileceği, geçen hafta ülkede yaşanan şiddet olaylarından sonra soru işaretleri taşıyor.

Altın neden yükseliyor 
Yatırımcılar, bu gibi belirsiz durumlarda kendilerini korumak amacıyla daha güvenli yatırım aracı olarak altına talep gösterebiliyor. Öte yandan fiyatların daha da yükseleceği tahmininde bulunan analistler olduğu gibi altının çok yükseldiğini ve fiyatlarda gerilemeler olabileceğini düşünenlerde var.
Geçen yıl Dubai krizi çıktığında altın fiyatlarında sert gerilemeler olduğu, Yunanistan krizinde ise altın piyasasının farklı tepki verdiği anımsatılıyor. Fiyat hareketlerini tahlil edebilmek için altının ons (31 gram) fiyatının geçen yılın aralık ayında gün içi en yüksek seviyesi olan bin 226 dolara kadar çıktığını da hatırlatalım.

Ucuz paranın etkisi var 
Altın fiyatlarının yükselmesinin bir diğer önemli nedeninin de dünyada faizlerin çok düşmesi ve paralel olarak da ucuz paranın bol miktarda bulunması olduğu belirtiliyor. Ucuz para da fonlar vasıtası ile kendisine kazanç kapısı arıyor.
ABD’de kısa vadeli faiz oranı yüzde 0 ile 0.25 arasında bulunuyor. Euro Bölgesi’nde ise bu oran yüzde 1. ABD Merkez Bankası’nın (FED) son toplantısında ekonomik aktivitelerin teşvik edilmeye devam edileceğini açıklaması, düşük faiz politikasının uzun zaman süreceği şeklinde yorumlanmıştı.
Dünyanın önde gelen merkez bankalarının sıkı para politikasına geçmemeleri, ucuz para politikasının sürmesi anlamına geliyor. Bu ortamda da yatırımcılar, daha fazla para kazanabilecekleri finansal varlıklara yöneliyor.

İddialı hedef 
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı Şant Manukyan geçtiğimiz yılki zirve seviyesi olan bin 226 doların geçilmesi halinde bin 300 doların hedef olacağını belirtiyor ve çok kuvvetli bir düzeltme olsa bile ana trendin yukarı yönlü olduğunu, iki yıl içinde 2 bin100 dolar seviyelerinin görülebileceğini ifade ediyor.
 


kaynak www ekonomist.com

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Copyright © İş Haberleri ve Ekonomi portalı Design by O Pregador | Blogger Theme by Blogger Template de luxo | Powered by Blogger