17 Ekim 2012 Çarşamba

Ve Dolarda yıkıldı

0 yorum

Ve dolar yıkıldı...
Dolar iki haftanın en düşük seviyesi olan 1.80 TL`nin altına inerek 1.794 TL`ye geriledi.
Radikal.com.tr`nin haberine göre; uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in İspanya’nın kredi notunu düşürmemesine paralel olarak risk iştahındaki artış Türkiye’ye para girişi hızlandırdı. Dolar iki haftanın en düşük seviyesi olan 1.80 TL’nin altına inerek 1.794 TL’ye geriledi. Faiz de yüzde 7,5’in altına düştü. Borsa güne yüzde 0,37’lik yükselişle başladı. İMKB hala dünyanın en fazla yükselen borsası.
Haberin Devamı ►

Tahvile gelen vatandaş !!!!

0 yorum

Türk şirketlerin tahvilleri kapışılıyor!


Tüpraş ve Vakıfbank da düğmeye bastı

Türk şirketlerin yurtdışı piyasalarda gerçekleştirdiği dolar cinsi tahvil ihraçları yoğun ilgi görüyor. Akbank’ın dün 1 milyar dolarlık borçlandığı ihraçlara 9 milyar dolarlık talep gelirken Tüpraş ve Vakıfbank da düğmeye bastı.

Türk şirketlerin uzun vadeli kaynak sağlamak için gerçekleştirdiği dolar cinsi tahvil ihraçları uluslararası piyasalardan büyük ilgi görüyor. Önceki gün Akbank’ın yaptığı ihraçtan sonra Tüpraş ve Vakıfbank da planlarını açıkladı. Tüpraş 500 milyon-1 milyar dolar arasında eurobond ihracı yapacağını belirtirken Vakıfbank da dolar cinsi tahvil ihracı öncesi Barclays, Goldman Sachs International, ING ve Standard Chartered bankalarını talep toplamak için yetkilendirdi.

5 ve 10 yıl vadeli

Akbank yurtdışı piyasalarda gerçekleştirdiği 5 ve 10 yıl vadeli iki tahvil ihracı ile toplam 1 milyar dolar borçlanırken ihraçlara toplam 9 milyar dolarlık talep geldi. Bankadan Reuters’a yapılan açıklamaya göre, hem 5 yıl vadeli 500 milyon dolar tutarındaki ihraca 4.5 milyar dolar hem de 10 yıl vadeli 500 milyon dolar tutarındaki ihraca 4.5 milyar dolar talep geldi.

İki dev daha geliyor

Vadesi 5 yıl olan 500 milyon dolar tutarındaki ihraçta getiri yüzde 3.948, 10 yıl vadeli 500 milyon dolar tutarındaki ihraçta ise yüzde 5.129 oldu. Banka önceki gün yurtdışına dolar cinsi tahvil ihracı düzenlenmesi için Bank of America Merrill Lynch, Citi, HSBC, JPMorgan ve Societe Generale’i yetkilendirdiğini açıklamıştı. Akbank’ın toplam 1.5 milyar dolar ve/veya diğer yabancı para cinslerinden bir veya birden fazla tahvil için başvurusu SPK tarafından kayda alınmıştı.

Türkiye’nin en büyük şirketi Tüpraş ve Vakıfbank da tahvil ihracı planlarını dün açıkladı.

Haberin Devamı ►

Kara listeye girebilir

0 yorum

Türkiye'ye kara liste şoku

Terörden çok canı yanan Türkiye şimdi terörün finansmanı nedeniyle kara listeye girme riski ile karşı karşıya.

Son dönemde Türkiye’nin en çok canını yakan hem maddi hem de manevi büyük hasarlara neden olan terör yüzünden Türkiye kara listeye girebilir.

Terörün finansmansı konusunda yasalarda hala boşluklar olması nedeniyle OECD’den daha önce uyarı alan Türkiye’ye Ekim ayına kadar süre tanınmıştı.

Terörist grupların finanse edilmesi tarafında yasalarda gerekli sıkılaştırmayı yapması için Haziran ayında uyarı alan Türkiye Ekim ayına istenilenleri yerine getirmezse İran ve Kuzey Kore’nin de içinde yer aldığı kara listeye eklenecek.

Türkiye ile birlikte Kenya ve Myanmar kaderine de dün Paris'ta başlayan toplantılarda karar verilecek.

OECD’nin banka hesapları arasındaki para transfer işlemleri ve hesapları dondurmak tarafındaki gönülsüzlük endişe kaynağı olurken terörün finansmanı ile ilgili ön tasarının hala parlamento da masa durması Türkiye için olumsuz noktalardan biri olarak gösteriliyor.

NATO üyeleri arasında olan ve Avrupa Birliği adaylığı gündemde olan Türkiye’nin listeye girmesinin ekonomiyi olumsuz yönde etkileyeceğini kaydedilirken özellikle de turizm ve finans tarafında etkilerinin görüleceği uyarısı yapılıyor.

Konuya dair Adalet Komisyonu’ndan gelen açıklamada ise Türk parlamentosunda terörün finansmanına karşı tasarının hazır olduğu belirtildi. Buna karşılık OECD’nin istediği yeni yasaların parlamentonun yoğun gündemine takıldığı bilgisi geldi. 

Standard Bank gelişmekte olan ülkeler bölümü yöneticisi Tim Ash, Türkiye’nin dost batılı devletler ile yapılacak düzenlemenin ilişkileri bozmaması için pragmatik olacağını belirtti. Türkiye’de yer alan bazı yabancı bankaların Türkiye’nin kara liste sınırındaki durumu nedeniyle olası konumlarını sınırlayabileceğini kaydeden Ash, Türkiye’nin cari açığı dengelemek için mali fon akışına olan ihtiyacının altını çizdi. Ash’in açıklamaları içinde Türkiye için kara liste riskinin endişe yaratsa da ajanda da aşağı sıralar kaydığı belirtilirken buna gerekçe olarak da batılı düzenleyiciler ile olan sıcak temas gösteriliyor. Bu temasa ek olarak konuya ilginin dağılmasında Suriye gerilimi de önemli rol oynuyor.

Türkiye OECD’nin öngördüğü 40 kuraldan sadece 3 tanesine tamamıyla uyum sağlamış durumda. Bankalar arasında uyumsuz para transferi konusunda sadece bazı transferlerin sınırlandırıldığı belirtilirken burada sınır 6 bin dolar yani 12 bin TL. Ama bu OECD beklentilerini karşılamıyor. Bir başka konu olan hesap dondurulması tarafında ise Türkiye bazı batılı bankaları PKK’ya destek vermekle suçlarken Türkiye bu konuda Avrupa’da 269 şirketten şüpheleniyor. Bu kurumların 147 tanesi Almanya’dayken 49 tanesi de Fransa’da bulunuyor. (The Lira)
Haberin Devamı ►

Emekliilk yaşı yeniden düzenleniyor

0 yorum

Genç yaşta emekliliğe son!


Maliye Bakanı Şimşek, “48 yaşında emeklilik hâlâ sürüyor. Yeni bir reform üzerinde çalışıyoruz” diyerek emeklilik yaşının yükseltileceğini ima etti


Şimşek, “Dünyada emeklilik yaşının 48-49 olduğu başka ülke yok. Ama Türkiye’de bu devam ediyor” dedi. 2007’deki reformla emeklilik yaşı 65’e çıkarılmıştı. Ancak reform kapsamına, yıllar içinde kademeli olarak geçildiğinden, halen daha erken yaşta emekli olunabiliyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sosyal Güvenlik Sistemi’ne yapılan kaynak aktarımına çeki düzen vereceklerini belirterek, yüzbinlerce kişiyi ilgilendiren kritik bir imada bulundu. Şimşek, sisteme bu yıl 69 milyar lira aktarıldığını, 2013’te bu rakamın toplam 72.9 milyar liraya çıkacağını vurguladı. Bu toplamın içinde açığın finansmanı için 25 milyar liralık harcamanın bulunduğunu söyleyen Şimşek, sosyal güvenlik harcamalarını azaltmaya dönük reform çalışmaları bulunduğunu kaydetti. 2012 Yıl Sonu Bütçe Gerçekleşme Tahmini ve 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı hakkında basın toplantısından sonra soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, çalışmalarıyla ilgili şunları aktardı: 

“Bu konuda bir çalışmamız var. Fakat ne kadarı Meclis’te yasalaşacak bilmiyorum. Çok açık ve net olarak söylüyorum, şu anda dünyada emeklilik yaşının 48-49 olduğu başka hiçbir ülke yok. Ama Türkiye’de bu hâlâ devam ediyor. Diğer ülkeleri bilmiyorum ama 34 OECD ülkesinde ortalama emeklilik yaşı 64-65’tir, bazı ülkelerde 67’dir.” 

Türkiye’nin ‘mezarda emeklilik’ olarak anılan Sosyal Güvenlik Reformu 2007’de hayata geçirilmiş emeklilik yaşı 65’e çıkarılmıştı. Ancak reform kapsamına, yıllar içinde kademeli olarak geçildiğinden, halen daha erken yaşta emekli olunabiliyor. Buna göre mevcut reform yasasına göre kadınlarda, sigortalı başlangıç tarihi 1991 ve daha önceki yıllarda olanlarlar, halen 48 ve daha küçük yaşlarda emekli olabiliyor. Erkeklerde sigortalılığı 1985 yılında başlayanlar, 48 yaşında emeklilik hakkı elde edebiliyor. Maliye Bakanı’nın işaret ettiği yeni çalışma, 50 yaşın altında emekli olmanın önüne geçebilmek amacıyla kademeli geçiş sürelerinin değiştirileceğinin sinyali olarak algılandı.

5 milyon asgari ücretliye kötü haber

Mehmet Şimşek, 5 milyon asgari ücretliye kötü haber vererek, bir süre önce TBMM Anayasa Komiyonu’nda gündeme gelen asgari ücretin vergi dışı bırakılması önerisiyle ilgili olarak net konuştu: “Bu konuda bizlerle istişare olmadı. Böyle bir öneriyi kaale alarak düzenleme yapmayız.” Şimşek ayrıca Anayasa metnine bu yönde bir düzenleme konulmasını da eleştirerek şöyle konuştu: 

“Bir ülkede Anayasa’nın asgari ücretin vergisine kadar giriyor olması herhalde bize özgü. Yani birçok ülkenin anayasası sadece temel hak ve özgürlükleri sıralar, devletin temel yapısını ifade eder. Geriye kalan bütün düzenlemeler kanunla yapılır. Bu konuda bizlerle de herhangi bir istişare olmadı. Biz de şu anda bunu kaale alarak bir düzenleme yapmayız. Asgari ücretten alınan vergi bizden önce yüzde 12.8’di. Bunu yüzde 0.7 ile 5.3 arasına indirdik. Asgari ücretlinin önemli bir bölümünden zaten hiç vergi almıyoruz. Sonuç olarak böyle bir şeyi öngörmüyoruz.”

Yorum ;Avrupa'yı örnek alan modeli getirmeye çalışan yetkililerimiz buna önce yaşta yapmamalılar diye düşünüyorum.Emeklimizin hali ortada Evet Avrupa'da emeklilik yaşı 60 üzerinde ama Türkiye'de 60 yaşın üzerinde yaşıyan kaç emekli var ?? Mezarda emeklilk gibi bir şey bu.Ömrün boyunca öde ama yeme mantığı kısaca bu olmalı 

Haberin Devamı ►

9 Ekim 2012 Salı

Kış geldi doğalgaz faturalarına dikkat

0 yorum

Doğalgaz faturalarına DİKKAT!
Doğalgaza gelen zam sonrası tüketici doğalgaz faturalarını incelemeye aldı.
Faturalardaki 21 TL’den başlayan “Tesisat Kontrol Bedeli” tüketicilerin gözünden kaçmadı. Birçok tüketici hem bu ücreti hem de bu bedele uygulanan KDV’yi şikayet etti.


Doğalgaz zammından sonra tüketici doğalgaz dağıtım şirketlerini şikayet yağmuruna tuttu. Şikayetvar.com’a gönderilen şikayetlerle doğalgaz faturalarına eklenen “tesisat kontrol bedeli” şikayet edildi.

TÜKETİCİ TEPKİLİ
 “Evime doğalgaz sözleşmesi yaptırdım. Doğalgaz kullanım sözleşmesinde belirtilmeyen ve daha sonra faturama yansıyan 21.00 tl + kdv tutarındaki ‘Tesisat Kontrol Bedeli `nin neden yansıtıldığını yetkililere sormak istiyorum. Az önce müşteri temsilcisine bu tutarın neden yansıtıldığını sorduğumda bu tutar sözleşmede belirtilmiştir cevabını alıyorum. Oysaki sözleşmede böyle bir tutar belirtilmemiştir. Telefondaki, müşteri temsilcisi ısrarla orda belirtildiğini söyledi.Bende bu sözleşmeyi size mail ile atabilirim dediğimde konuyu değiştirdi. “
 
“Gazımı yeni açtırdım.İlk gelen faturayı incelediğim zaman 178.50 güvence bedeli alınmış.2.48 kullanım tutarı var ve bunlara ek olarak ilk defa açıldığı için ve görevlinin eve gelip sadece mutfak penceresindeki menfezi kontrol etmesi için 21 TL tesisat kontrol bedeli konmuş. Benim anlamakta zorluk çektiğim nokta, bu Tesisat kontrol bedelini yüzde 18 KDV`ye sokmuş olmaları. Bu işlem için ben devlete neden vergi vereyim? Bundan kazanç sağladığı için doğalgaz dağıtım şirketinin devlete vergi vermesi gerekiyor. Bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Milyonlarca aboneden bu şekilde usulsüz para kesilmesi çok uygunsuz bir davranış.Bu bedele uygulanan KDV için açıklama yapılmasını talep ediyorum.”

FATURALAR KABARDI
“Evimizin doğalgazını yeni taşındığımız eve aktarmak istedik. Sorunsuz bir şekilde nakil işlemini yaptılar fakat gelen son faturayla birlikte şirketin bize niye aldığını bilmediğimiz 2 adet faturalandırması oldu. Bunlardan birincisi 21.tl şeklinde yansıtılan tesisat kontrol bedeli.
Bununla ilk defa karşılaşmaktayım ve kontrol denilen işlem kapımı alacaklı gibi çalıp beni uyandırıp içerde kombi var mı (ki önceden evde bir abonelikte vardı) diye 10 snlik bakım ve bir kağıda imzadan oluşmaktadır. İkincisi benden 54.83 kuruş güvence bedeli faturası geldi fakat bu neyin güvencesidir.  istiyor muyum istemiyor  muyum hiç sorulmadı ve fatura olarak yansıtıldı. Ben halen 6.57 liralık tüketim bedelinin olduğu fatura nasıl 105.00 tl haline geldi anlayabilmiş değilim. Kapatıp açtırsam herhalde bunların hiçbirini ödemeyecektim.”

Haberin Devamı ►

Suriye riskli ekonomiyi nasıl etkiler.

0 yorum




Suriye riski ekonomiyi nasıl etkiler?
İlk etapta piyasaya etkisi sınırlı kalan Suriye gerginliğinin artması durumunda Türk ekonomisi üzerindeki olası etkilerini uzmanlara sorduk.
Suriye tarafından Akçakale`ye atılan bir top mermisinin ardından Türkiye`nin karşılık vermesiyle iki ülke arasında giderek artan gerginliğin ilerleyen günlerde Türkiye ekonomisi ve piyasaları ne şekilde etkileyeceği merak konusu.


The Lira`dan Ceren Dilekçi`nin haberine göre; geçtiğimiz hafta Suriye riskinin, İMKB, kur ve fazi cephesinde etkisinin sınırlı olması, Türk ekonomisindeki kırılganlığın eskisine göre son derece azalmış olması şeklinde yorumlandı.

İlk etapta Perşembe gün içinde yüzde 1,5 üzerinde değer kaybeden İMKB 100 endeksi, tezkerenin onaylanması ve Suriye`den gelen özürle gün sonunda kayıplarını telafi etmiş, gün içinde 1,81`e yaklaşan dolar yeniden 1,79`a gevşemişti.

Başbakan Erdoğan`dan "Biz asla savaş meraklısı değiliz ancak savaştan da uzak değiliz" uyarısının geldiği Cuma gün ortasından itibaren kur ve faiz cephesinde tedirginliğin bir nebze arttığı gözlemlendi.

Yeni haftanın ilk işlem gününde ise Türk lirasından çıkış hızlandı, Dolar/TL kuru 1,81 bandını aşarak son bir ayın en yüksek seviyesini test etti. Bununla birlikte sepet kur 2,08`e yükseldi. Gösterge tahvilin faizi ise gün sonunda 11 baz puan yükselişle 7,68 seviyesinden işlem gördü.

Piyasa hareketi, Suriye riskinin hala masada durduğunun göstergesi olarak yorumlanırken, piyasa uzmanları, söz konusu gerginliğin gerçek bir harekata dönüşmedikçe piyasaya etkisinin sınırlı kalacağı görüşünde. Şimdilik riskin sınırlı kalması beklense de, olası bir savaş durumunun Türkiye ekonomisini derinden yaralayacağı görüşleri ağırlık kazanıyor.

``PİYASADA BURADAN SAVAŞ ÇIKMAZ KANISI HAKİM``
Asaf Savaş Akat, Türkiye`nin bir takım mali göstergelerinin oldukça iyi olduğunu kaydederek finansal açıdan kırılganlığı çok azalmış bir ülkede piyasanın savaş ihtimalini ciddi görmediğini belirtti. Akad, finansal göstergelerinin oldukça güçlü olduğu, yüksek faizli, bol çalkantılı günlerin sona erdiği bu dönemde piyasada ``Buradan savaş çıkmaz`` kanısının hakim olduğunu dile getirdi.

``HARCAMALAR AZALIR, BANKALAR KREDİ VERMEZ, BÜYÜME KÖTÜ ETKİLENİR``Türkiye`de eski mali kırılganlıkların olmamasına rağmen, olası bir savaşın ekonomiyi oldukça olumsuz etkileyeceğini ifade eden Akat, riskin daha da artması durumunda vatandaşların harcamalarını kısacağını, bankaların kredi vermeyi, firmaların yatırım harcamalarını azaltacağını, büyümenin oldukça kötü etkileceğini belirtti. Akat, Türkiye`de risklerin geçmişe oranla büyük ölçüde azalmasına rağmen, bu durumun reel ekonomide hiç bir kırılganlık olmadığı anlamına gelmediğini de sözlerine ekledi.

``IRAK`A OLAN İHRACATIMIZ SEKTEYE UĞRARSA KÖTÜ ETKİLENİRİZ``
Radikal Gazetesi Yazarı Seyfettin Gürsel, piyasalarıni Suriye riskinin sıcak bir çatışmaya dönüşmesini beklemediğinden dolayı tepki vermediğini belirtti.

Suriye Türkiye gerginliğinin artması durumunda, Irak`a olan ihracatın sekteye uğrayabileceğini bildiren Gürsel, bu durumun Türkiye ekonomisi üzerinde oldukça olumsuz bir etki yaratacağını dile getirdi.

Maliki`nin Türkiye`ye bedel ödetmeye niyetli gözüktüğünü kaydeden Gürsel, Irak ve İranla gerginliğin ciddi sorunlar yaratabileceğini, özellikle Irak`ın ihracat açısından Türkiye için çok önemli bir pazar olduğunu belirtti.

Gürsel, ``Dolayısıyla Suriye Türkiye gerginliği artarsa Irak`a olan ihracat sekteye uğrayabilir, bu da ekonomi üzerinde olumsuz etki yapar çünkü ihracata en ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz`` diye konuştu.

``PİYASAYA ETKİSİ SINIRLI KALIR``
EFG Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, Suriye ile Türkiye arasında bir süredir olan gerginliğin, riskin canlı olduğunu gösterdiğini fakat şu anda savaşa dönüşme riski olmadığını belirtti.

Türkiye`nin diplomatik yolları kullanması nedeniyle, piyasanın bunu gerçek bir harekata dönüşmedikçe göz ardı edeceğini dile getiren Bürümcekçi, ``Resmi olarak Suriye hükümeti`nin Türkiye`yi savaşın içine çekme gibi bir amacı olamaz, kendisiyle çelişir. Bu olayın daha fazla tırmanması söz konusu değil. Fakat bir tampon bölge oluşturulma olursa ki onu oluşturacak ortam da şu an yok, o nedenle piyasaya etkisi sınırlı kalır`` diye konuştu.

``MERKEZ BANK
ASI İÇİN DIŞSAL FAKTÖR``
Merkez Bankası`nın Suriye riskine dışsal faktör gibi bakacağı görüşünde olduğunu kaydeden Bürümcekçi, riskin devam ettiğini fakat realize olduğu bir durumun bulunmadığını söyledi. Enflasyonda artış ve yapılan zamlar nedeniyle Merkez Bankası`nın temkinli olmasını gerektirecek durumların söz konusu olduğunu kaydeden Bürümcekçi, 18 Ekim`deki PPK toplantısında faiz koridorunun üst bandında en az 50 baz puanlık indirim beklediğini, o noktada bankanın bir süre duracağını dile getirdi.  EFG Başekonomisti, Merkez Bankası`nın politika faizinde indirime gitmesini beklemediğini de sözlerine ekledi.
Haberin Devamı ►

Bayram Müjdesi

0 yorum

SGK'dan yapılan açıklamada, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 55. maddesinde, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıkların, her ay peşin olarak ödeneceğinin, gelir ve aylıkların ödeme dönemlerinin, ödeme tarihleri, ödeme şekli ve ödeme merkezlerinin Kurumca belirleneceğinin hüküm altına alındığı anımsatıldı.

Bu kapsamda, 4/1 (a) ve 4/1 (b) kapsamındaki sigortalılara ödemelerin, tahsis numarasının son rakamına göre, 17-28 Ekim arasında yapıldığı belirtilen açıklamada, 24 Ekim 2012 tarihinin, Bakanlar Kurulu Kararı ile resmi tatil ilan edilmesi, 25-26-27-28 Ekim 2012 tarihlerine denk gelen Kurban Bayramı ve 29 Ekim tarihinin Cumhuriyet Bayramı olması nedeniyle 17-18-19 Ekim'de ödeme yapılacağı duyuruldu.

Buna göre, 5510 sayılı Kanun'un, 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında emekli, dul ve yetim aylığı alanların Ekim dönemi aylıkları, tahsis numarasının son rakamı 9, 7, 5 ve 3 olanların 17 Ekim, 1, 8 ve 6 olanların 18 Ekim, 4, 2 ve 0 olanların 19 Ekim tarihlerinde ödenecek.

5434 sayılı Kanun kapsamında bulunanların (4/1-c) ödeme günlerinde ise değişiklik olmayacak.

kaynak http://www.finansgundem.com
Haberin Devamı ►

Ekonomide iki kötü haber

0 yorum

Türkiye ekonomisinde bugün iki kötü haber birden geldi. Sanayi üretim endeksi Kasım 2009'dan bu yana ilk kez gerilerken, beklentileri de alt üst etti

Arkasından Orta Vadeli Programı açıklayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, daha önce yüzde 4 olarak açıklanan 2012 büyümerakamının yüzde 3.2'ye indirildiğini duyurdu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2012 yılı Ağustos ayı sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre sanayi üretim endeksi, Ağustos ayında beklentilerin tam tersi birperformans göstererek geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1.5 oranında azaldı. Böylece 2009 Kasım ayından bu yana sanayi üretim endeksi bir önceki yılın aynı aylarına oranla ilk kez gerilemiş oldu. 

Ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 0,4 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 2,6 azaldı. Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ise yüzde 4,5 arttı.

BEKLENENDEN ÇOK KÖTÜ

Açıklanan rakamları değerlendiren Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, verinin beklenenden oldukça kötü olduğunu belirterek, yıllık yüzde 1,5 daralma olduğunu, beklentinin ise yüzde 2,2 artış yönünde olduğunu kaydetti. Ekonominin yavaşlamaya devam ettiğini ifade eden Altınsaç, şu değerlendirmede bulundu:

“Son çeyreğin büyümede bu yılın en kötü çeyreği olacağı yönündeki görüşümüzü koruyoruz. 2012 büyüme beklentimiz yüzde 2,5”

BÜYÜME TAHMİNİ DÜŞÜRÜLDÜ

TÜİK'in Sanayi Üretim Endeksi'ni açıklamasından hemen sonra Orta Vadeli Programı anlatmak için birbasın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2012 için daha önce belirlenen yüzde 4'lük hedefi yüzde 3.2'ye çektiklerini duyurdu. Ancak Babacan, Türkiye ekonomisinin 2013 yılında da büyümeye devam edeceğini belirterek, "2013 yılı da 2012 yılından daha iyi bir  yıl olacak" dedi. 

Sadece gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan ülkelerde de büyüme  tahminlerinin aşağı doğru revize edildiğini dile getiren Babacan, “Gelişmekte  olan ülkelerin ortalamasına bakacak olursak; geçen yıl, 2012'de yüzde 6,1'lik bir  büyüme öngörülüyordu. Bugün içinde bulunduğumuz durum itibariyle sadece yüzde  5,3'lük bir büyüme öngörülüyor. Buna Çin, Hindistan gibi ülkeler de dahil. Gelecek sene için büyüme beklentileri de yüzde 6,5'ten yüzde 5,6'ya aşağı doğru  yaklaşık 1 puan revize edilmiş durumda” diye konuştu.

CARİ AÇIK DÜŞÜYOR

Kamu borcunun milli gelire oranının 2012'de yüzde 36,5, 2013'te yüzde 35, 2014 yılında yüzde 33, 2015'te yüzde 31 olmasını beklediklerini anlatan Babacan, şu bilgileri verdi:

"2012 sonunda cari işlemler açığının yüzde 7,3'e düşeceğini tahmin ediyoruz. 2015 sonunda ise bu oran yüzde 6.5'e gerileyecek."

İŞSİZLİK İLK DEFA OECD ORTALAMASININ ALTINDA

Büyüme hızının 2013 yılında yüzde 4, sonraki iki yılda yüzde 5 olmasını hedeflediklerini anlatan Babacan, yıl sonu enflasyon hedefinin ise  yüzde 7.4 olduğunu açıkladı. Babacan, 2013 için enflasyon hedefinin ise yüzde 5.3 olduğunu duyurdu.

Türkiye'de işsizliğin ilk defa OECD oranlarının altına düştüğüne dikakt çeken Babacan, "OVP dönem sonunda işsizlik oranının yüzde 8.7'ye inmesini bekliyoruz" dedi. 

NASIL ETKİLEYECEK?

Analistlerin yorumlarına göre büyüme tahminlerinin düşürülmesi ve sanayi üretim endeksinin gerilemesifaiz koridorunun üst bandını biraz daha indirme konusunda Merkez Bankası'nın elini rahatlatacak. Büyümeye yönelik kaygıların enflasyonist kaygıların önüne geçeceğini ve faizler üzerinde daha belirleyici olacağını düşünen ekonomistler Merkez'in önümüzdeki toplantılarda indirime devam etmesini bekliyor. Merkez'den gelecek indirimlerin de kredi ve mevduat faizlerindeki aşağı yönlüyü baskıyı da artırması bekleniyor.

Kaynak: Hürriyet

Kaynak www.mynet.com
Haberin Devamı ►

2 Ekim 2012 Salı

Altına yatırım yapacaklara uyarı

0 yorum

Candır, altın fiyatlarına ilişkin değerlendirmesinde, genel olarak 1.750-1.780 dolar bandında hareketini devam ettiren altın fiyatlarında, bu bandın dışına aşağıda 1.736, yukarıda ise 1.791,7 dolar seviyelerine varan esnemeler gerçekleştiğini belirtti.

ABD’deki parasal genişlemenin etkileri ile altının petrol ve avro/dolar paritesinde geçen haftalardaki çekilmelerden etkileşimin sınırlı olduğunu ifade eden Candır, "Piyasaya sürülen ucuz doların uluslararası piyasalara yönelmesi ile altında satışların sığlaştığı noktalarda alımların etkili olduğunu gördük" dedi.

Önce Avrupa’da Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları ve ECBbono alım programı, ardından da Fed’in parasal genişlemesinin coşkusunun görüldüğü altın fiyatlarında, geçen hafta içerisinde satışların süreklilik göstermediğini, fakat satış ivmesinin yüksek mertebelerde gerçekleşmeye başladığını anlatan Candır şu değerlendirmeleri yaptı: ”Piyasalarda heyecanın azalması ile gözlerin başta Çin, ABD ve Avro Bölgesi olmak üzere küresel çapta ekonomik daralmalara çevrildiği bu günlerde, altın fiyatlarında da 1.785-1.790 direnç bölgesinin giderek kuvvetlendiğini görmekteyiz. Kısa vadede 1.750 dolar seviyelerinin altına sarkmaların görüldüğü altın fiyatlarında, 1.750-1.780 dolar bandının çalışabileceğini düşünmekteyiz.

Altın fiyatlarını orta vadede ele aldığımızda ise 2011 yılının son çeyreğinden itibaren etkisi süren düşen trendin geçtiğimiz ay parasal genişlemenin gerçekleşmesiyle yukarı yönlü kırıldığını söyleyebiliriz. Küresel yavaşlama sinyallerinin ön plana çıktığı bugünlerde altın fiyatlarının 1.789,5 doların orta vade direnç seviyesini net olarak aşmakta zorlandığını ve önümüzdeki günlerde kademeli olarak 1.750-1.735 ve 1.725 destek seviyelerine doğru düzeltme hareketi yapabileceğini düşünmekteyiz. Fiyatların 200 günlük hareketli ortalamalardan aşırı yüksek seviyelerde bulunması olası geri çekilme ihtimalini artırmaktadır.”


kaynak ekonomi.milliyet.com.t
Haberin Devamı ►

Türk robotları sahnede

0 yorum

Türk robot ve makineleri sahnede

Dünyanın en önemli endüstri zirveleri arasında yer alan 14. Uluslararası Metal İşleme ve Teknolojileri Fuarı TATEF 2012, bugün İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo’da kapılarını açıyor.

Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün katılacağı fuarın yerli makine sektörünün gücünü yansıtması hedefleniyor. “Mekatronik” çatısı altında toplanan nanoteknoloji, robotik sistemler, inovatif projeler ve CNC tezgahlarla birlikte çizgi izleyen robotlar, quadrokopter’ler, bomba imha eden robotlar, mini kaynak robotları gibi nanoteknolojik projeler de fuar ziyaretçileri ile buluşacak. Makine İmalatçıları Birliği Başkanı Yusuf Öksüzömer, “Makine imalatında Avrupaaltıncısı, asırlık firmaların rekabet ettiği takım tezgahlarında dünyanın 15. büyük imalatçı ve ihracatçısıyız. 2023’e kadar bu konumumuzu daha güçlendirip, Avrupa makine ihracatında daha etkin olmayı hedefliyoruz” dedi.

Haberin Devamı ►

Doğalgazda yıllık zam oranı % 50 yaklaştı

0 yorum

Zam furyası devam ediyor.Benzin,mazot,elektrik derken doğalgaza yapılan zam vatandaşlarımızı zora soktu.zam dalgasının süreceğini tahmin ediyorum.


Doğalgazda yıllık zam yüzde 48’i geçti

Doğalgaza yapılan yüzde 9.8 zam oranıyla, son bir yıl içinde tüketiciye yansıyan toplam zam yüzde 48’i buldu. Doğalgazın ardından elektrik fiyatı da yüzde 9.8 arttı
BOTAŞ’tan yapılan açıklamada, uluslararası petrol fiyatlarındaki yükselmelere bağlı olarak doğalgaz maliyetlerindeki artışlar nedeniyle gaz satış fiyatlarında düzenleme yapıldığı belirtildi. Doğalgaza yapılan son zamla, 1 Ekim 2011-1 Ekim 2012 arasında tüketiciye yansıyan toplam zam yüzde 48.9 oldu. En son 1 Nisan 2012’de doğalgaza yüzde 18.7 zam yapılmıştı. Ekim 2011’de doğalgaza yüzde 14.3 zam gelmişti. Zamlar üst üste binince 1 yılda toplam zam yüzde 48.9’u buldu.
Doğalgaz zammı, 2012’nin geride kalan 9 ayı içinde de toplam yüzde 29.3 oldu.
Doğalgaz zammı reel sektöre doğrudan yansıyacak. Başta gıda olmak üzere pek çok sektör zamdan etkilenecek ve nihai tüketiciye bunuyansıtacak. Doğalgaz zammı reel sektörün yanı sıra ücretliyi de vurdu. 2012 için yüzde 4+4 olarak belirlenen memur zamları, doğalgaz zammının altında kaldı. Doğalgaz zammı, asgari ücrete 2012’nin ilk 6 ayı için yüzde 5.91, ikinci 6 ayı için yüzde 6,09 olmak üzere toplam yüzde yapılan 12.37’lik zammı da açık ara geride bıraktı.
Merkez Bankası, nisan ayında doğalgaz ve elektrik zamlarının tüketici fiyatlarına doğrudan yansımasının 0.5 puan olacağını belirtmişti. Son zamla birlikte enflasyon baskısının artması bekleniyor. Doğalgaza yapılan zam, elektrik üreten santrallerin yarısının doğalgazla çalışması nedeniyle elektriğe de yansıyor. İki enerji kaleminde de artış, enflasyonu tetikleyici bir unsur olarak öne çıkıyor. Yılsonunda enlasyon beklentisinde revizyona gidilecek.
EFG İstanbul Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, elektriğin enflasyonda ağırlığının yüzde 3.1, doğalgazın ise yüzde 1.32 olduğunu belirterek, “Bu iki kalemdeki zammın enflasyona toplam etkisi ise 0.43 puan civarında” dedi. ÖTV artışlarında otomotivdeki vergi artışlarının tüketiciye yansıtılması halinde enflasyonu 0.5 puan, bu artışları üstlenmeleri halinde ise 0.4 puan yukarı taşıyacağını söyleyen Bürümcekçi, “Hem ÖTV artışları hem de doğalgaz ve elektrik zamlarını dikkate aldığımızda enflasyonu toplamda 0.9 puan yukarı taşır” diye konuştu.
ÖTV artışları, elektrik ve doğalgaz zamlarının toplamda yılsonu enflasyonuna yaklaşık 1 puanlık katkısı olacağını söyleyen Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç şöyle dedi: “Eylül enflasyon verisi beklentimiz yüzde 1.1. Buna göre 2012 beklentimizi revize edeceğiz. Çeşitli gıda ürünlerine zam gelebilir. Sigaraya ise yılbaşında zam gelmesi olası. Bu durumda Mart-Nisan 2013aylarında tutturulması beklenen yüzde 5 seviyesindeki resmi enflasyon hedefinin tutması da beklenmemeli.”
Doğalgaza yapılan yüzde 9.8 oranındaki son zam ile geçen bir yıllık periyotta doğalgaza gelen toplam zam yüzde 48.9’a ulaştı. Reel sektörü fiyat ayarlamalarına zorlayan doğalgaz zammı, ücretleri de eritecek. Zammın bir başka yansıması da enflasyona yapacağı yükseltici etki olacak. Öte yandan, elektrik fiyatları da konutlarda yüzde 9.81, ticarethanelerde yüzde 8.06 arttı.
Zamlar ücretleri eritti
Enflasyon hedefine darbe
‘Son 2 zam enflasyonu 0.43 puan etkiler’
‘Gıda ürünlerine de zam bekleniyor’

Haberin Devamı ►

İMBK da son durum 02.10.2012saat 12,16

0 yorum
Haberin Devamı ►

1 Ekim 2012 Pazartesi

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

Copyright © İş Haberleri ve Ekonomi portalı Design by O Pregador | Blogger Theme by Blogger Template de luxo | Powered by Blogger